dokun
Marmara Türkiye
İstanbul'daki Ayasofya Ulu Cami
İstanbul'un tarihi yarımadasında yer alan Ayasofya Ulu Cami, aslen bir kilise olup Bizans İmparatoru Justinianus'un mimarları Miletli Isidore ve Trallesli Anthemius tarafından inşa edilmiş ve 567 yılında ibadete açılmıştır. Bizans İmparatorluğu’ndan günümüze gelen Ayasofya, dönemin en büyük kilisesidir ve bugün hala ayakta duran ender tarihi eserlerinden biridir. Fatih Sultan Mehmet'in şehri almasından sonra kilise 1453'te camiye çevrilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1935 yılında müzeye dönüştürülen Ayasofya, kısa süre önce ise yeniden cami olarak ibadete açılmıştır. Ayasofya 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne eklenmiştir.
Bursa'da Ayasofya ve İznik Roma Tiyatrosu (Antik Nicaea)
Bursa’nın doğal ve tarihi güzellikleriyle görülmeye değer ilçelerinden biri olan İznik ve İznik (antik Nicaea) Gölü Bursa’nın en önemli turizm merkezlerinden biridir.
Hristiyan alemi için önemli bir yere sahip olan İznik’te MS 325 ve 787 tarihlerinde iki Hristiyan Konsülü toplandığı bilinmektedir. Bu nedenle İznik, Kudüs ve Vatikan’dan sonra üçüncü kutsal kent ilan edilmiştir. Ülkemizdeki 8 hac merkezinden biri olan İznik, inanç turizmi açısından da çok önemli bir değere sahiptir. İznik’e geldiğinizde Ayasofya ve Roma Tiyatrosu’nu da gezebilir, İznik’in ünlü seramik ve çanak çömlek atölyelerini ziyaret edebilirsiniz. İznik’i yaz aylarında keşfetmek isterseniz göl kıyısındaki plajlarda güneşlenip yüzebilir ve gölün tatlı su balıkları ile bir akşam yemeği ziyafeti çekebilirsiniz. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan İznik’i görmeden Bursa’dan ayrılmayın.
Çanakkale'de Aynalı Çarşı
“Çanakkale Türküsü”ne konu olan ve Çanakkale’nin asırlık simgesi Aynalı Çarşı, 130 yıllık geçmişiyle kentin en eski alışveriş merkezi olarak büyük ilgi görmektedir.
Çarşı Caddesi üzerinde yer alan Aynalı Çarşı’nın Çanakkale'nin önde gelen Yahudi ailelerinden İlya Halyo tarafından yaptırıldığı veya onarıldığı düşünülmektedir. Çanakkale Savaşı'nda hasar gören çarşı, çeşitli onarımlardan sonra tekrar faaliyete açılmıştır. Aynalı Çarşı isminin hikayesine gelince; Çarşı içinde geçmiş yıllarda, atlar için koşum ve süs eşyası satan dükkanlar yer alırdı. "Ayna" denilen at gözlüklerinin burada satılmasından ötürü bu tür bir benzetme yapıldığı düşünülürken bununla bağlantılı olarak askerlerin çarşıya çıktıklarında "cep aynaları" satın almaları da çarşının halk arasında bu şekilde anılmasına neden olmuştur.
Sakarya'da Justinianus Köprüsü
Sapanca Gölü’nden Sakarya Nehri’ne dökülen Çark Deresi (Melas Çayı) üzerinde yer alan Justinianus Köprüsü, Erken Bizans Dönemi’nin Anadolu’daki en görkemli anıtsal yapılarından biridir. Bizans İmparatoru Justinianus (527-565) tarafından MS 558-560 yıllarında yapılan bu taş köprü, 365 metre uzunluğunda, 9,85 metre genişliğinde olup toplam 12 kemerlidir. Önceleri Latince “pons” (köprü) denen köprünün kendine özgü başka bir adı yoktur. Sonradan, “pons” un Latincede “köprü” demek olduğunu bilmeyen halk, bu sözcüğü bir özel ad olarak algılayıp köprüyü, “Pons Köprüsü” anlamında Pontogephyra diye anmaya başlamıştır. Sonraları, bu ad Pentegephyra’ya (Beş Köprü) dönüşmüştür ancak köprü ne beş parçalı ne de beş kemerlidir. Justinianus Köprüsü 2018 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne alınmıştır.
Kocaeli’de Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi
Osman Hamdi Bey Müzesi, Kocaeli'nin Gebze ilçesindedir. 1884 yılında Türk ressam Osman Hamdi Bey tarafından yaptırılmış olan ve günümüzde müze olarak ziyarete açık olan evde Osman Hamdi Bey'in eserleri, aile fotoğrafları ve kişisel eşyaları sergilenir.
Yalova'daki Yürüyen Köşk
Köşk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk tarafından 1929 yılında yaptırılmıştır. Hikâyeye göre, bir gün Atatürk, çiftliğe geldiğinde konağın yanındaki çınar ağacı dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan görür. Bahçıvan ona dalların çok uzun olduğunu ve köşkün duvarlarına dayandığını söyler. Bunun üzerine Atatürk imkansız gibi görünen bir emir verir ve “Ağaç kesilmeyecek, bina kaydırılacak.” der.
İstanbul Belediyesi ekipleri ve teknik personelden oluşan bir grup önce zemini kazarak temele ulaşır, ardından 10 Ağustos 1930'da İstanbul'dan getirilen rayların üzerine konak koyularak 4.80 metre ağaçtan uzaklaştırılır. Bu sayede ulu çınar ağacı kesilmekten kurtulur ve o günden sonra köşkün adı Yürüyen Köşk olarak kalır.
Balıkesir'deki Tarihi Anıtlar ve Müzeler
Balıkesir’in merkezinde yer alan Zağnos Paşa Cami, Fatih Sultan Mehmet‘in sadrazamı Zağnos Mehmed Paşa tarafından 1461’de yaptırılmıştır. Cami, türbe ve hamamdan oluşan bir külliye olan yapıdan sadece hamam orijinal haliyle günümüze gelmiştir. 1897 yılında yıkılan cami ve türbe 1908’de Balıkesir Mutasarrıfı Ömer Ali Bey tarafından yeniden yaptırılmıştır. Şehrin en eski camisi de 1338 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan Yıldırım Cami’dir. Mehmet Paşa tarafından 1827 yılında yaptırılan Saat Kulesi, Galata Kulesi'nin daha küçük bir versiyonudur.
Balıkesir’de yeni tamamlanan Kuva-i Milliye Müzesi müze olmadan önce belediye binası olarak kullanılmıştır. Burada bulunan 1336 tarihli Karesi Bey Türbesi, Karesi Bey ve beş oğlunun anıt mezarlarına ev sahipliği yapar.
Edirne'de Çarşılar
“Kavaflar Çarşısı” olarak da anılan Arasta Çarşısı’nın dua kubbesinde, burada dükkânı bulunanların her sabah, doğru iş yapacaklarını and içtikleri ve dua ettikleri bilinir. Çarşının adeta zamanı durduran atmosferinde alışveriş yapmak çok keyiflidir.
Edirne’nin bir diğer bilinen Bedesten Çarşısı; iki renkli, kesme taşlar kullanılarak 1418’de yapılmıştır. Çarşı süslemelerle çevrili duvarlı ve 14 kubbeli bir yapıdır. Evliya Çelebi, Seyehatname’sinde bedestendeki elmas ve takıların birkaç Mısır hazinesi değerinde olduğunu ve altmış gece bekçisi tarafından korunduğunu yazar. Tarihi ile ilgi çeken çarşı alışveriş yapmak isteyenler için harika bir alternatiftir.
Kırklareli'ndeki Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi
Lüleburgaz ilçesi girişinde geniş bir alana yayılan Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi,
1569-1570 yılları arasında ibadet, ticaret ve eğitim alanında hizmet verilmesi amacıyla inşa edilmiştir. Cami, kemerli dükkanları, hanı, hamamı ve medresesi ile bir külliye özelliği gösterir.
Büyük Mimar Sinan ve ekibi tarafından yaptırılan külliye, çoğu yıkılan Bizans surlarının dışında yaklaşık 40.000 metrekarelik bir alana yayılır. Sokullu Mehmet Paşa tarafından dönemin padişahı için külliyenin batı tarafına da bir saray yapılmıştır.
Tekirdağ'daki Rüstempaşa Cami ve Külliyesi
Rüstem Paşa Cami ve Külliyesi; cami, medrese, bedesten (kapalı çarşı), kervansaray, hamam, imaret (yoksulluk) ve kütüphaneden oluşur. Günümüzde külliyenin camisi, hamamı, bedesteni, medresesi ve kütüphanesi hala ayaktadır. Sadrazam Damat Rüstem Paşa'nın emriyle 1554 yılında yaptırılmış olan külliye Mimar Sinan'ın imzasını taşır. Kesme küfeki taşından yapılmış olan külliyedeki tek şerefeli caminin minaresi sağda yer alır. Ceviz ağacından yapılmış giriş kapısı fildişi kakmalıdır. Kapı ve pencere kanatları geometrik motiflerle bezelidir. Bahçedeki yuvarlak, 5 sütunlu mermer çeşme, Abdülmecit döneminde yapılmıştır.
Bilecik'teki İmparatorluk Camileri
Orhan Gazi Cami (Orhan Bey Cami), Osmanlı dönemi Türk mimari sanatının din mimarisi alanındaki ilk örneğidir ve 14. yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.
Bursa'nın ilk ters T planlı camisi olan Orhan Gazi Cami, mihrabın arkasında sıralanan iki kubbe, bu kubbelerin iki yanında bulunan birer eyvan ve son cemaat yerinden oluşur. Caminin en ilginç özelliği, yapının 30 metre ilerisinde bir kayanın üzerine inşa edilmiş ana minaresidir.
Mimar Sinan'ın çıraklık dönemine rastlayan Kasım Paşa Cami, Söğüt ilçesindedir. Klasik Osmanlı camilerinin örneklerinden olan ve Kanuni Sultan Süleyman'ın komutanlarından Kasım Paşa tarafından yapıştırılan cami, taş duvarları, ahşap kanatlı pencereleri mihrabı, ahşap işçiliği ve fildişi işlemeleriyle oldukça ilgi çekicidir. Minberi çeşitli renklerde beyaz mermer çinilerle kaplıdır.